Makale
‘Arap Birliği’ ve Arap sokakları...
“Arap BirliÄŸi”nin Mısırlı Genel Sekreteri Nebil Arabi Türkiye’yi suçlayan bir açıklama yaptı. Bu açıklama birileri tarafından “Arap sokağı”nın Türkiye aleyhine döndüÄŸünün göstergesi sayılıyor. Oysa “Arap BirliÄŸi, Arap sokaklarını baskı altına alan rejimleri temsil ediyor. SeçilmiÅŸ cumhurbaÅŸkanını deviren, insanları meydanlarda katleden, onbinlerce muhalifi hapislere dolduran bir rejimi temsil eden birisi Arap sokağını temsil edebilir mi?
Arabi bu açıklamayı “26.Arap BirliÄŸi Zirvesi”nin kapanışında yaptı. Zirvede Yemen’deki geliÅŸmelerle ilgili olarak, “Ortak Arap Gücü”nün kurulması kararı çıkmıştı. Üyelerin “Ortak Arap Gücü”ne katılımları mecburi deÄŸil. BirliÄŸin askeri gücü Riyad öncülüÄŸünde Yemen’deki askeri operasyona katılan Arap ülkeleriyle sınırlı. Irak mezhebi gerekçelerle “Ortak Arap Gücü”nü desteklemiyor tabii. Suriye’nin Arap BirliÄŸi üyeliÄŸi 2011’de askıya alınmıştı. Halihazır durumda Somali, Libya, Suriye, Irak ve Yemen’de ise devlet otorisinden bahsedilemiyor. Daha önce ikiye bölünen Sudan ÅŸimdi bir baÅŸka bölünme tehdidiyle yüz yüze. Lübnan ise “Arap Ortak Gücü” konusunda siyasi olarak bölündü.
Nebil Arabi kimdir diye baktım. MeÄŸer Enver Sedat döneminde Mısır ile Ä°srail arasında imzalanan “Camp David” anlaÅŸmasının müzakerelerine katılan isimler arasındaymış. Arap sokağında travmaya yol açan bu anlaÅŸma yüzünden Mısır “Arap BirliÄŸi”nden defedildi. Enver Sedat’ın bir suikaste kurban gitmesi Arap sokağının Camp David’e duyduÄŸu tepkinin sonucuydu. Mısır ordusu, Camp David karşılığında ABD’nin cömert yardımlarına nail oldu. Arap dünyasından dışlanan Mısır 10 yıl sonra, Saddam Hüseyin sayesinde birliÄŸe geri dönebildi.
Arap BirliÄŸi anlaÅŸmasına göre herhangi bir üyeye yapılan silahlı saldırı diÄŸer üye ülkelere de yapılmış sayılıyordu. Ä°srail 1982’de Lübnan’a girdiÄŸinde Arap BirliÄŸi ise sadra ÅŸifa olmayan bir pozisyonda kaldı. Mısır ise herÅŸeyden önce Ä°srail ile yaptığı anlaÅŸmaya sadakat duyuyordu.
Arap BirliÄŸi 1990’da Irak ve Kuveyt arasındaki ihtilafı sonlandırabilirdi. Suudi Arabistan ve Körfez rejimleri Irak’ın Kuveyt’e girmesine göz yumdular. Böylece Saddam’ı ABD’nin önüne attılar. Mısır ve Suriye, Arap BirliÄŸi’nin çaÄŸrısıyla Suudi Arabistan’daki ABD askerlerine destek için bu ülkeye asker gönderdi. Irak, Ä°srail’e Scud füzeleri gönderdiÄŸinde Arap sokakları bayram etti. Mısır ve Suriye askerleri Arap sokaklarının sevincine “Allahu Ekber” diye bağırarak iÅŸtirak ettiler. Oysa Irak’a karşı savaÅŸmak üzere Arabistan’daydılar.
Hüsnü Mübarek bir açıklama yaparak saldırıya uÄŸrayan bir ülkenin kendini savunma hakkı olduÄŸunu bildirdi. Åžam’ın kurnaz diktatörü Hafız Esed ise akıllıca davranarak sessiz kaldı ama Mübarek’in Ä°srail’e destek atan bu açıklaması günlerce Suriye basınında döndürüldü.
Irak Kuveyt’ten çıkarıldıktan sonra Mısır hizmet bedeli olarak Suudi Arabistan'dan 500 milyon dolar istedi. Suudiler hemen vermek vermek yerine zamana yaydılar. Mısırlı gazeteci Muhammed Heykel’in ifadesiyle Mısırlılar kendilerinin ihtiyaç olduÄŸu zaman zengin Körfez devletleri tarafından kullanılıp sonra kirli bir mendil gibi atıldığı hissine kapıldılar. Suriyeliler ise ülkelerinin bir ortaktan çok bir kiralık bekçi olarak kullanıldığını düÅŸündüler.
Aslında gerçek anlamda bir Arap birliÄŸinden söz etmek çok zor. Dışardan bakıldığında birlik halinde görülen ama kendi içlerinde kalpleri paramparça halde bulunan gevÅŸek bir yapı var. Arap sokağının duygularını anlamak için ise önce Arap sokağının özgürleÅŸmesi gerekiyor.
yenisafak.com
Henüz yorum yapılmamış.